Trakya Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi iş birliğinde “İstanbul-Edirne Arasındaki İletişim, Etkileşim ve Karşılaştırmalar” başlığı ile düzenlenen 3. Edirne Araştırmaları Sempozyumu’nda, alanında uzman isimler Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasına ışık tuttu.

2021 ve 2022 yıllarında Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Edirne Araştırmaları Sempozyumu’nun üçüncüsü, İstanbul Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Trakya Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi iş birliğinde “İstanbul-Edirne Arasındaki İletişim, Etkileşim ve Karşılaştırmalar” başlığı ile düzenlenen sempozyumda, iki üniversite akademisyenlerinin yanı sıra ülkemizin farklı noktalarından gelen akademisyen ve araştırmacılar, ikisi eş zamanlı dokuz oturumda toplam 32 bildiri sundu.

“Edirne Büyük Bir Hazine”

Sempozyumun açılışında bir konuşma yapan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Edirne, içine girdikçe derinleşen büyük bir hazine. Ben bir hekimim ve bir hekim gözüyle baktığımda Edirne’nin acılarını görüyorum. Hala hasta, hala üzerinde kılıç yaraları var, hala yaraları kanıyor.” diyerek, Edirne üzerinde yapılan çalışmaların geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi temennisinde olduğunu belirtti.

Fatih Sultan Mehmet ve Sarı Saltuk başta olmak üzere Edirne tarihinde önemli yer tutan isimler ve kurumlardan bahseden Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu “Edirne’nin tarihi, İstanbul ile hep bir paralellik göstermiştir. İstanbul’u fetheden ordu, Edirne’den hareket etmiştir. Başkentlik emanetini büyük fetihten sonra İstanbul’a teslim eden Edirne, önemini hiçbir zaman yitirmemiş, adeta bir eş başkent gibi önemini sürdürmüştür. Bu tarihî birlikteliğin bir başka örneği de Trakya Üniversitesidir. Edirne Tıp Fakültesi olarak İstanbul Üniversitesi bünyesinde kurulan ve daha sonra Trakya Üniversitesi ismini alan Üniversitemizin 40. yılını geride bıraktık. Aslında biz de İstanbul Üniversitesinin evladıyız. Bugün de bu sempozyumla tarihsel birliktelik güçlenerek devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.

İki üniversitesinin birlikte çalışma kültürünün en güzel örneklerinden birini sergilediğine dikkat çeken Rektör Tabakoğlu, sempozyumda sunulacak bildirilerin kitaplaştırılarak yeni araştırmacılar için ilham kaynağı olacağını ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.

Yüzyıllardır İstanbul-Edirne Arasındaki İletişim Devam Ediyor

Sempozyumun açılışında bir konuşma gerçekleştiren İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, iki şehir arasındaki tarihî bağlara vurgu yaparak “Yüzyıllardır İstanbul ve Edirne arasındaki askeri, ticari ve kültürel ilişkiler devam etmiştir. Edirne’nin hem eski başkent olması hem coğrafi olarak yakınlığı hem de Avrupa karayolu üzerinde olması İstanbul ile ilişkilerini geliştirmiştir. Edirne’nin gerek Osmanlı gerekse de 20. yüzyıl ve sonrasında özgün kimliğini kısmen koruyabilmiş şehirlerden birisi olması yapılacak yeni çalışmalarla Rumeli ve İstanbul bölgesinin şehir ve şehircilikle ilgili yaklaşımlarına destek olacaktır.” dedi.

Sempozyum ile iki şehir arasındaki ilişkilerin farklı disiplinler çerçevesinde ele alacağına değinen Prof. Dr. Mahmut Ak “Bu sempozyum, İstanbul-Edirne arasındaki ilişkileri esas almaktadır. Tarih boyunca Edirne-İstanbul arasındaki iletişim ve etkileşimi anlamak için çeşitli açılardan iki şehrin karşılaştırılmasının yapılması planlanmıştır. Bu çerçevede İstanbul ve Edirne arasındaki siyasi, idari, ekonomik ve kültürel ilişkiler, tarih, coğrafya, sanat tarihi ve edebiyat gibi farklı disiplinler çerçevesinde incelenecektir. Ayrıca mimari etkileşimler, iki şehir arasındaki göçler, Edirne ve İstanbul’daki kültürel ilişkiler, seyyahların iki şehri de değerlendiren gözlemleri ele alınacaktır.” dedi.

Sempozyumda açılış konuşmaları ve hediye takdiminin ardından oturumlara geçildi.