Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Önceki Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, "21. Yüzyılda Dünya ve Türkiye" konulu ilk dersi ile Trakya Üniversitesinin 2023-2024 Akademik Yılı açılışını gerçekleştirdi.
Balkan Kongre Merkezi’nde yoğun bir katılımla gerçekleşen, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ve eşi KADEM Edirne İl Temsilcisi Uzm. Dr. Nilgün Tabakoğlu’nun ev sahipliği yaptığı törene Vali Yunus Sezer, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Uğur Bay, Vergi Mahkemesi Başkanı Yaşar Erdem, Dışişleri Bakanlığı Edirne Temsilcisi Büyükelçi Murat Ahmet Yörük, Baro Başkanı Av. Gökhan Karakoç, İl Emniyet Müdürü Onur Karaburun, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Hacı Ali Büber, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu, Prof. Ahmet Hamdi Zafer, Prof. Dr. Metin Aydoğdu, senato üyeleri, il müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende, üniversite tanıtım filminin ardından Trakya Üniversitesi Balkan Senfoni Orkestrası tarafından bir müzik dinletisi sunuldu. Tören, Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ve Edirne Valisi Yunus Sezer’in konuşmaları ve TBMM Önceki Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un ilk dersi ile devam etti.
Açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “TBMM Önceki Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’u, bir defa daha Trakya Üniversitesi’nde görmekten mutluluk duyuyoruz. Hocamız her şeyden önce bizim hemşehrimiz. Aynı zamanda hem Balkanların hem de Trakya’nın hamisi… Üniversitede vazifeye başladığımız ilk günden bu yana her zaman yanımızda oldu. Kendisinin, üniversitemizin bugün ulaştığı başarılı konumda çok büyük bir emeği ve payı var. Pek çok defa Trakya Üniversitesinde ağırladığımız Hocamıza, biz de özellikle Balkan seyahatlerinde eşlik ettik. Makedonya, Kosova ve Batı Trakya’da hep yanında olduk. Prof. Dr. Mustafa Şentop Hocamız, bize her anlamda çok önemli kapılar açtı ve üniversitemizi her zaman sahiplendi. Hocamızı bugün tekrar burada görmek bizler için bir gurur vesilesi.” dedi.
“Trakya Üniversitesini bir marka haline getirdik”
Sunumunda, yönetimi devraldıkları günden başlayarak Üniversitenin gelişim sürecini ve bugün ulaştığı başarıları anlatan Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün öğrenci sayımız 44 bine ulaştı ve doluluk oranımız yüzde 100 civarında. Aynı zamanda, yüzde 80’i Balkan ülkelerinden gelen toplam 4.675 uluslararası öğrencimiz var. Trakya Üniversitesi gerçek anlamda bilimin, teknolojinin, üretimin, kültür ve sanatın, sporun, iş dünyası ve toplumla bütünleşmenin ve en önemlisi çok kültürlülüğün adresi haline geldi. Bu süreçte kalite ve akreditasyon çalışmalarına ayrı bir önem verdik. Bugün tam 38 farklı birimimiz uluslararası akreditasyona sahip durumda. Bununla da yetinmedik, kendimize güvendik, koşullarımızı daha da iyileştirdik ve YÖKAK’ın (Yükseköğretim Kalite Kurulu) değerlendirmesi için gönüllü olarak, süreç sonunda kurumsal akreditasyon almaya hak kazandık. Bu yıl Üniversitemizin ilk defa, dünyadaki en iyi üniversiteler arasına girdiğini, bazı alanlarda dünyada 300, 400, 600 bandında yer aldığını görüyoruz. Bu ve benzer pek çok başarı, Trakya Üniversitesinin yıllar içinde kat ettiği yolu net bir şekilde gösteriyor.” dedi. Konuşmasının devamında son dönemde gerçekleştirilen projeler hakkında bilgi veren Tabakoğlu, Üniversitenin her geçen gün daha da güçlü bir marka haline geldiği müzecilik, bilimsel yayımcılık, sağlık turizmi gibi konulara değindi. Rektör Tabakoğlu, Trakya Üniversitesi’nin Balkanlar odaklı çalışmaları ve üniversite hastanesinin geldiği son nokta hakkında bilgiler vererek sözlerini tamamladı.
Vali Yunus Sezer, “Bir üniversitenin her alanda bu kadar geniş bir coğrafyaya ve bu kadar geniş bir kitleye hitap etmesi bizim açımızdan bir gurur vesilesidir. Ben kıymetli Rektörümüzü, Rektör Yardımcılarımızı, senatomuzu, emek veren bütün hocalarımızı ve öğrencilerimizi can-ı gönülden kutluyorum. Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır, güzel bir üniversite inşa etmişler ve çok güzel faaliyetlerde bulunmuşlar.” dedi. Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde görev yaptığını aktaran Vali Sezer, “Şehrin sorunlarıyla bu kadar hemdem olan ve projeler üreten, toplum ve kurumlarla tamamen bütünleşmiş bir üniversite gerçekten az bulunur. Bu açıdan Trakya Üniversitesi Türkiye’de örnek bir üniversitedir. Üniversitemiz toplumdan kopuk bir kurum olmanın aksine halkı da arkasından sürükleyen, değişik projelerle vatandaşları ve iş dünyasını da işin içine katan bir üniversite. Bu nedenle de çok şanslıyız, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.” dedi.
“İftihar edilecek bir tablo ile karşı karşıyayız.”
Sözlerine, “İftihar edilecek bir tablo ile karşı karşıyayız. Bizim gençliğimizde Trakya Üniversitesi, Trakya’nın tek üniversitesiydi. Daha sonra Kırklareli, Tekirdağ ve Çanakkale’de, temelleri yine Trakya Üniversitesi’ne dayanan yeni üniversiteler açıldı. Üniversitemiz bugün sadece Trakya bölgesinin değil, Balkanlar ve Doğu Avrupa’nın çok önemli bir akademik merkezi haline geldi. Rektörümüzü ve Rektörümüzün şahsında hocalarımızı, tüm çalışanları tebrik ediyorum.” diyerek başlayan TBMM Önceki Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “21. Yüzyılda Dünya ve Türkiye” başlıklı ilk dersteki konuşmasında, “Metinlere baktığımızda ‘Cumhuriyetin ilanı’ ifadesini görüyoruz. Bunun üzerine biraz düşünmek lazım. Niye ilan diyoruz? İlan, var olan bir şeyin duyurulmasıdır. Dolayısıyla Cumhuriyet’in esasen daha önce var olduğunu söyleyebiliriz. Tarihi gerçekler ve özellikle anayasa hukuku, kamu hukuku ve siyaset bilimi bağlamında baktığımızda da bunun böyle olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü anayasa hukukunda ve kamu hukukunda devlet şekli ile ilgili olarak aslında iki alternatif vardır. Tarihi geçmişe doğru gittiğimizde tek bir yönetim şekli vardı. O da monarşiydi. Daha sonra da cumhuriyet bir yönetim şekli olarak ortaya çıktı. Cumhuriyetle ilgili birçok tanım var. Ama aslında en pratik tanım Fransız Kamu Hukukçularından Duverger’in yapmış olduğu tanımdır. Kendisi, monarşi olmayan bir yönetim şekli cumhuriyettir diyor. Eğer bir yönetim monarşi değilse cumhuriyettir. Tarihsel sürece baktığımızda 30 Ekim-1 Kasım 1922 tarihlerinde TBMM’de yapılan yoğun müzakereler var. Bu müzakerelerin sonucunda alınan 307-308 sayılı TBMM kararlarıyla saltanatın kaldırılmasına karar verilmiştir. Saltanat kaldırıldığı için esasen bu tarihten itibaren cumhuriyete geçilmiş oluyor. Yönetimi, TBMM uhdesinde sürdürüyor, ancak saltanat/monarşi kaldırılmış oluyor. Dolayısıyla 29 Ekim 1923’te, var olan ve daha önce fiilen başlamış olan Cumhuriyet’in ilanı yapılmıştır.” dedi.
Tarihimizde de, günümüzde de bizi var eden ve geleceğe taşıyacak şeyleri değerlendirirken, bunları bir anlık, ani olaylar gibi değil de bir süreç içerisinde, birbirini takip eden adımlar olarak görmenin önemine değinen Prof. Dr. Mustafa Şentop, dünyada yaşanan çatışmalara da değinerek şunları söyledi: “Yaşadığımız dünyayı kendimiz seçemiyoruz. Hangi tarihte, nerede, hangi şartlarda doğacağımızı ve nasıl bir hayat süreceğimizi kendimiz belirleyemiyoruz. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, geleceğe baktığımızda -dünyanın hangi ülkesinde olursanız olun- büyük ümitsizlikler ve kaygıların olduğunu görüyoruz. Kriz ihtimalleri ve riskler giderek daha da artıyor. Ne yazık ki 21. yüzyıl, insanlık tarihinin en kanlı yüzyılı… Türkiye böyle bir ortamda, sadece kriz dönemlerinde değil, her dönemde ve her coğrafyada görüşlerini adil ve net olarak ortaya koyan bir ülke… Ve ülkemiz bu sayede, bilhassa uluslararası politikada, dünyada kendisine muhabbet beslemeyen ülkeler tarafından bile takdir edilen bir pozisyon elde etti. Bu çok önemli… Türkiye, bu büyük savaş ateşi içerisinde nasıl bir barış adasıysa, aynı şekilde insanlar bakımından yaşanabilecek nadir ülkelerden biridir. Ben öğrencilerimizin sadece dersleri konusunda değil, Türkiye’yi ve dünyayı tanıma konusunda da gayret göstermelerini istiyorum.” diyerek sözlerine son verdi.
Program, Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun günün anısına Prof. Dr. Mustafa Şentop’a hediye takdim etmesi ile son buldu.