Millî Eğitim Bakanlığı öncülüğünde başlatılan ve Edirne’nin de dahil olduğu 14 pilot ilde uygulanmaya başlanan Öğretmen Akademileri açılış programı, Trakya Üniversitesi Sultan II. Bayezid Külliyesi’nde gerçekleştirildi.
Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda Şehir ve Kültür Akademisi, Edebiyat Akademisi ve Müzik Akademisinden oluşan Edirne Öğretmen Akademileri açılış programına Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Milli Eğitim Bakanı Danışmanı Mahmut Bıyıklı, İl Milli Eğitim Müdürü Önder Arpacı ve akademilerde yer alacak öğretmenler katıldı.
Önder Arpacı’nın açılış konuşmasıyla başlayan programda, Şehir ve Kültür Akademileri kapsamında ilk dersi Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu verdi.
Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “İlim koskocaman ve sonu olmayan bir denizdir. Öğrendikçe çoğalır. Her insanın olduğu gibi, öğretmenlerimizin de bizim de öğrenmeye ihtiyacımız var. Ne güzel bir duadır; ‘Allah'ım ilmimi arttır.’ demek. Biz de inşallah bu akademilerle bilgilerimize yenilerini ekleyecek ve bu bilgileri evlatlarımıza aktaracağız. Bu yolculuk, güzel bir yolculuk… Vesile olan için de bir mutluluk kaynağı… Bu nedenle çok mutlu olduğumu ifade etmek isterim.” diyerek başladığı konuşmasında, Edirne’nin tarihi, coğrafi konumu, stratejik öneminden bahsetti.
Sarı Saltuk’un ifadelerine yer veren Tabakoğlu, "Rum'ı her kim zapt itmek isterse Enderriye'de karaduta. Her kim küffarı zebun itmek isterse kal'ayı Enderriye'de dursun zira gaziler ocağıdır, gaziye andan özge yir olmaz. Bu dünya bir yüzük gibidür. Olnigünün ortası Enderriye'dir. Her kimün elünde Rum, hatem gibi barmagunda ola nigünün merkezi bu yir gerekdür. Ve hem Rumun iç ili oldur. Gaziler kuvveti ne nusreti ol yirden dutarlar." sözleri ile Sarı Saltuk’un, dünyayı ele geçirmek isteyen birinin Edirne'yi elinde tutması, Rumeli’ye gaza etmeye niyet edenin de Edirne'den bir evlik yer edinmesinin önemine işaret ettiğini dile getirdi.
1361’de Edirne’nin fethedilmesinin ardından Osmanlıya başkentlik yapmış bu şehrin, Osmanlı’yı en iyi anlatan şehir olduğunu, Osmanlı mimarisinin de önemli eserlerine ev sahipliği yaptığını ifade eden Tabakoğlu, Edirne’de Osmanlı döneminin tıp bilimi açısından zirveye ulaştığını vurguladı. Zamanın en ileri tıbbının Edirne’de bulunduğunu ve dünyanın dört bir yanından şifa bulmak için gelen insanların yollarının Edirne’de kesiştiğini söyleyen Tabakoğlu, Sultan II. Bayezid Külliyesi’nin bize o dönemden kalan bir emanet olduğunu ifade etti.
Trakya Üniversitesinin Osmanlı mirasına sahip çıktığını ve bu mirası yaşatmak adına çeşitli çalışmalar yaptığını aktaran Tabakoğlu, Üniversitenin Edirne Gülü ve Edirne Kırmızısı ile ilgili çalışmalarından da bahsetti.
İlk dersin ardından Bakan Danışmanı Mahmut Bıyıklı, Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’na teşekkürlerini iletti. Program, plaket takdiminin ardından sona erdi.