Farklı medeniyetlere ev sahipliği ve Osmanlı İmparatorluğu’na 92 yıl başkentlik yapmış olan Edirne, tarih boyunca birçok badire atlatmıştır. 1829’daki ilk Rus işgaliyle başlayan acılı süreç, 1878’de tekrarlanan Rus işgaliyle derinleşmiştir. Bu kara günler, Balkan Savaşı’nın başlamasıyla daha da ağırlaşmış, Şükrü Paşa ve silah arkadaşlarının kahramanca savunmasına rağmen Edirne, 26 Mart 1913’te Bulgarların eline geçmiştir. 1913’teki kurtuluştan 7 yıl sonra, 1920’de bu kez Yunan işgaliyle yeniden sarsılmıştır.

Ancak Kuvâ-yi Milliye’nin direnişi ve Sakarya Zaferi’nin ardından İtilaf Devletleri, tutumlarını değiştirmek zorunda kalmıştır. Mudanya Mütarekesi’nin imzalanmasıyla Edirne’nin kurtuluş süreci hızlanmış, 25 Kasım 1922’de Türk ordusu Edirne’ye yeniden ayak basmıştır. Lozan Antlaşması sonrasında ise Karaağaç Nahiyesi’nin de ülkemize dâhil edilmesiyle Edirne bugünkü sınırlarına ulaşmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli bir serhat şehri olarak yeni bir döneme adım atmıştır.

Edirne, bu acılı tarihine rağmen her zaman özgürlük ruhunu korumuştur. Bugün bizlere düşen en önemli sorumluluk, tarihimizin bize öğrettiği dayanışma ruhunu geleceğe taşımaktır. Trakya Üniversitesi olarak, bu bilinçle hareket ediyor; bilim, kültür ve eğitimde Edirne’yi bölgenin ve dünyanın önde gelen şehirlerinden biri yapma hedefiyle çalışıyoruz. Cumhuriyetimizin değerlerine sıkı sıkıya bağlı; bilim ve teknolojiye yön veren bir nesil yetiştirme gayesindeyiz. Geçmişin gurur dolu hatırasını, geleceğin umut dolu hayalleriyle buluşturmak için kararlılıkla ilerliyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu toprakları bizlere vatan yapmak için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; Edirne’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yıldönümünde tüm hemşerilerimin Kurtuluş Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Şehrimizin özgürlük mücadelesine yakışır şekilde büyümeye ve gelişmeye devam etmesi temennisiyle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

 Prof. Dr. Mustafa HATİPLER

Trakya Üniversitesi Rektörü