Nitelikli programları ile “söz”e dayalı yayıncılık anlayışını sürdüren Trakya Üniversitesi Radyosu Radyo Günebakan’ın ilk canlı yayın konukları Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ile Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Türkyılmaz ve Prof. Ahmet Hamdi Zafer oldu. Trakya Üniversitesinin 40. yaş gününe gelen program ile hoş bir tesadüf de yaşandı.
Ağustos 2020’de yayın hayatına başlayan, farklı türlerde yayınladığı müzikleri ve birbirinden farklı içerikteki programları ile kısa sürede büyük bir dinleyici kitlesine ulaşan Radyo Günebakan’da canlı yayınlar başladı. Radyo Günebakan Genel Yayın Yönetmeni Dr. Öğr. Üyesi Başar Hatırnaz ve Özel Kalem Müdürü, Basın Danışmanı Öğr. Gör. Kıvanç Ada moderatörlüğünde gerçekleşen ilk canlı yayının konukları Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Türkyılmaz ve Prof. Ahmet Hamdi Zafer; yaklaşan tercih dönemi öncesi Trakya Üniversitesi hakkında detaylı bilgiler vererek öğrencilere sunulan imkân ve hizmetlerden bahsetti.
FM 106.2 frekansı üzerinden tüm bölgeye, internet üzerinden ise başta Balkanlar olmak üzere tüm dünyaya yayın yapan Radyo Günebakan, Trakya Üniversitesinin resmî kuruluş günü olan 20 Temmuz’da ilk canlı yayın programını gerçekleştirdi. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun “Trakya Üniversitesi Radyo Günebakan’ın ilk canlı yayında sizlere sesleniyor olmanın mutluluğu ve sevincini paylaşmak istiyorum. Bu anı anlamlı kılan bir başka nokta da Üniversitemizin kuruluşunun 40. yıl dönümünü bugün kutluyor olmamız. 40 yıl boyunca başta Edirne, Trakya bölgesi olmak üzere ülkemize, Balkanlara ve dünyaya eğitim, sağlık, AR-GE, inovasyon ve diğer pek çok alanda hizmet veren Trakya Üniversitesi dün olduğu gibi bugün ve yarın da aklın ve bilimin ışığında, köklerini kültür ve medeniyetimizden alan nesiller yetiştirmeye devam edecek.” anonsu ile ilk canlı yayın programı başladı.
40. Yılında Trakya Üniversitesi
Radyo Günebakan’da gerçekleştirilen ilk canlı yayın programına konuk olan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, üniversitenin tarihçesi, misyonu ve vizyonu hakkında dinleyicilere bilgiler verdi. Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu “Trakya Üniversitesi, 20 Temmuz 1982 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile bir bölge üniversitesi olarak kurulmuş; bünyesinden 1992’de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2006’da Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, 2007’de de Kırklareli Üniversitesinin ayrılması ile şehir üniversitesi haline gelmiştir. Tarihi olarak bakıldığında Edirne’de 1970’lerde Mühendislik-Mimarlık, Eğitim Fakültesinin temellerini, 1974’te Cerrahpaşa bünyesinde kurulan Edirne Tıp Fakültesini görüyoruz aslında. Biraz daha geri gidiyoruz. 1361’de ecdadımız burayı fethettiğinde hızlıca eğitim kurumları yapıyor ve muhteşem bir başkentlik dönemi geçiriyor Edirne. O dönemde kurulan eğitim kurumlarının devamıyız. Köklerimiz; Fatih Sultan Mehmed’in eğitim aldığı Saatli Medreseye, kendisinin inşa ettirdiği Peykler Medresesine ve medeniyetimizi en güzel şekilde anlatan Sultan II. Bayezid Külliyesi’ne dayanıyor. Modern anlamda 40. yılı kutluyoruz ama kendimizi aslında 1361’den beri gelen güçlü geleneğin devamı olarak görüyoruz. Ve Üniversitemizi de bir başkentin ağırlığıyla Balkanları ve İstanbul’u fetheden, bir devri kapatıp bir devri açan, büyük işler başarmış bir şehrin üniversitesi olarak kodluyoruz ve yetiştirdiğimiz evlatları da bu ruhla yetiştirmeye gayret ediyoruz.” dedi.
Şehirle Birlikte Kendini Tamamlayan Bir Üniversite
Trakya Üniversitesinin içinde bulunduğu şehirle olan bağlarına değinen Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu “Şehrin simgesi olan güzel eserlerin hepsi bir arada. Selimiye’nin avlusunda dururken, Eski Cami’nin serinliğini hissederken, Külliye’de dolaşırken Edirne, size bir öğretmen gibi öğretir, bir ikinci üniversitedir. O yüzden Edirne, bir üniversite için en güzel şehirlerden biri. Öğrenci dostu bir şehir. Şehir de öğrencisini kucaklamıştır, benimsemiştir. Üniversite öğrencisi Edirne’de ayrıcalıklıdır diyebiliriz. Aradığı her şeyi bulabilir. 7 gün 24 saat kütüphane imkânı, sosyal ve sportif alanları, son teknoloji ile donatılmış derslikleri ve laboratuvarları ve uzman kadrosu ile Üniversitemiz alt yapısını tamamlamıştır. AR-GE’ye, teknolojiye, inovasyona, Teknopark’a ulaşabilirler. Sosyal, kültürel, akademik ve sprtif gelişimleri için 107 öğrenci kulübü ve aktif öğrenci senatosunu açtık. Buralarda öğrenciler kendilerini buluyorlar, geliştiriyorlar ve orada gösterdikleri sosyal başarılar kendilerine artı bir değer oluyor.” dedi.
Ödül Avcısı Üniversite
Çeşitli alanlarda birbirinden önemli başarılara imza atarak adeta ödül avcısı olan Trakya Üniversitesinin, başarı sağlayan akademisyen ve öğrencilerini desteklediklerini böylece başarıyı arttırdıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Tabakoğlu “Geçen yıl 34 farklı alanda ödülümüz var. YÖK Üstün Başarı ödülünü geçen yıl bir doktora öğrencimiz, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. Fizikte ödül alıyoruz, Konservatuarda ödül alıyoruz. Diş Hekimliği Fakültesi DUS’ta Türkiye birincisi oldu. Uluslararası akredite eğitimi ile Tıp Fakültesinde yetiştirdiğimiz uzmanlar; hoca oluyorlar, hekim olup dünyanın dört bir yanında şifaya vesile oluyorlar. Uyumlu bir eğitim ortamı oluşturursanız başarılar geliyor. Görevimizin altıncı yılındayız ve güzel bir ekip oluşturduk. Rektör yardımcılarımız, senatomuz, okul müdürleri ve dekanlar… Her zaman ulaşılabilir, güler yüzlü, çözüm üreten ve gelişme düşünen bir ekiple çalışıyorum. Ben bütün ekibime, hocalarıma, öğrencilerime teşekkür ediyorum.” şeklinde konuşarak başarının püf noktalarını paylaştı.
Balkanların Kalbinde Bir Üniversite
Uluslararasılaşma konusunda oldukça önemli çalışmalar yaptıklarını ve bu noktada uluslararası öğrencilere verdikleri önemi anlatan Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Türkyılmaz, “Üzerinde en yoğunlaştığımız konulardan biri uluslararası öğrenciler oldu. 6 yıl önce rektör hocamla göreve başladığımızda uluslararası öğrenci sayımız 1200-1300lerdeydi. Şu an 5200’lerde. Bu öğrencilerin yaklaşık 4500’ü Balkanlardan. Pandemi bizi biraz geri bıraksa da hedefimiz 10.000 uluslararası öğrenci. Ama önemli olan da sayı değil öğrencilerimiz. Öğrencilerimiz Edirne’ye geldikleri için mutlular. Yapılan araştırmalarda öğrencilerin en mutlu olduğu şehirlerden biri Edirne. Bu bağlamda sadece Dış İlişkiler ekibi olarak değil, Rektörümüzün büyük bir desteği ile çalışmalarımızı yürütüyoruz. Öğrencilerin arkasında duruyor, tüm problemleri ile yakından ilgileniyor. Bu anlamda öğrencilerimiz mutlu olunca da başarı söz konusu oluyor. Fakülte birincileri, bölüm birincileri uluslararası öğrenciler arasından çıkmaya başladı. Bu sene 18 uluslararası öğrencimiz kendi bölümlerinde ilk üçe girdiler.” şeklinde konuşarak Türkiye’de en çok Balkanlı öğrenciye eğitim veren yükseköğretim kurumu olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
Prof. Dr. Murat Türkyılmaz ayrıca Balkanlarda iş dünyası, sosyal hayat ve eğitim alanlarında gerçekleştirdikleri iş birlikleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Sanata ve Kültüre Önem Veren Bir Üniversite
Üniversitenin kültür sanat ile ilişkisi ve gerçekleştirdikleri faaliyetler hakkında bilgiler veren Rektör Yardımcısı Prof. Ahmet Hamdi Zafer “Balkanlar bizim için sadece bir coğrafi bir anlam taşımamaktadır. Balkanlar denildiğinde aklımıza bir sevda, bir gönül coğrafyası gelmektedir. Bizler de gerek Rektörlük gerekse Devlet Konservatuvarı şemsiyesi altında gerçekleştirdiğimiz etkinliklerimizde mutlaka Balkanları bu çalışmaların içerisine dâhil ediyoruz. Bu yıl üçüncüsünü düzenlendiğimiz Balkan Müzik Festivali ile Balkanlardan birçok sanatçıya ev sahipliği yapmanın yanı sıra Öykü Gürman, Candan Erçetin gibi ülkemizin önemli sanatçılarını da ağırladık. Sanat ve müzik dünyasının duayen isimlerini öğrencilerimizle buluşturuyoruz. Gülsin Onay, Cihat Aşkın, Orhan Şallıel, Ahter Destan gibi dünyaca tanınmış müzisyenleri ve sanatçıları ağırlayarak onların deneyim, tecrübe, bilgi ve birikimlerinden öğrencilerimizin faydalanmasının yolunu açıyoruz.” dedi.
Yalnızca Balkanlara yönelik değil, Türki cumhuriyetler, soydaş ve akraba toplulukları ile de çalışmalar yürüttüklerini belirten Prof. Ahmet Hamdi Zafer “Mevlana’nın pergel metaforundan yola çıkarak pergelin sabit ayağını Balkanların başkenti ve merkezi Edirne’ye koyuyor, diğer ayağı ile tüm Türki cumhuriyetleri, soydaşlarımızın ve akrabalar topluluklarımızın yaşadıkları tüm coğrafyaları sanat ve kültür dairemizin içerisine dâhil ediyoruz. Bu çerçevede TÜRKSOY ile gerçekleştirdiğimiz konserle Türk müziğinin bütün notalarını, dokularını, lezzetlerini unutulmaz bir konserle sanatseverlerle buluşturduk. Tüm bu çalışmalar çerçevesinde çocuklarımızı da unutmuyoruz ve sanatı küçük yaşlarda onlara sevdirmek için birtakım faaliyetlerde bulunuyoruz. Uluslararası Balkan Çocuk Müzikleri Festivali ile ülkemizin ve Balkanların birçok noktasından gelen minik müzisyenler yeteneklerini sergilediler. Yine Konservatuvarımız çatısı altından bu yıl yeniden başlattığımız yarı zamanlı müzik eğitimi ile ilkokul 1, 2, 3 ve 4. sınıf öğrencilerine haftada üç gün ve 6 saat olmak üzere koro, solfej ve enstrüman eğitimi verdik. Alanında uzman akademisyenlerimizle çocuklarımızı yeteneklerine göre yönlendirdik ve verdiğimiz konserlerde becerilerini sergilediler. Öğrencilerimiz ve hocalarımızdan oluşan Balkanların en büyük senfonik orkestrası Balkan Senfoni Orkestrası ile Edirne’de, bölgemizde, ülkemizde ve Balkanlarda kısaca dünyanın birçok noktasında, prestijli etkinliklerde sahne aldık, konserler verdik. Yine bireysel ve topluluk olarak öğrencilerimiz ve hocalarımız katıldıkları yarışmalardan ödüllerle dönüyorlar. Bu başarıların artık Trakya Üniversitesinin ve Devlet Konservatuvarının bir geleneği olduğunu söyleyebilirim.” şeklinde konuştu.
Trakya Üniversitesinin genel tanıtımının yapıldığı Geleceğe Köprü programının her bölümünde farklı birimler ve imkânlar öğrencilerle buluşturulacak. Programı her gün saat 09.00 ve 13.00’de Radyo Günebakan 106.2 frekansından, http://radyogunebakancanli.trakya.edu.tr/ adresinden ve PowerApp uygulamasından takip edebilirsiniz.
