Trakya Üniversitesi Balkan Araştırmaları Enstitüsü tarafından Eczacılık Fakültesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Konferans Salonunda “41. Yılında İskeçe Türk Birliğinin Hukuk Mücadelesi” konulu bir panel gerçekleştirildi.
Batı Trakya’dan İskeçe Türk Birliği Başkanı, Gazeteci Ozan Ahmetoğlu ve İskeçe Türk Birliği Hukuk Danışmanı Av. Ahmet Kara’nın konuşmacı olduğu panelin moderatörlüğünü ise Balkan Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ali Hüseyinoğlu yaptı.
Panele Edirne Balkan Araştırma Enstitü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kelağa Ahmet, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Hatipler, Dış İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Rıfat Gürgendereli ve çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı.
Açılış konuşması Balkan Araştırma Enstitü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kelağa Ahmet tarafından yapılan panelde başında İskeçe Türk Birliğinin 1983 yılından bu yana sürdürdüğü hak arama mücadelesini anlatan “İskeçe Türk Birliği – 40 Yıllık Hak Arama Mücadelesi” isimli belgeselin gösterimi gerçekleştirildi.
İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, İskeçe Türk Birliği’nin kuruluşu ve tarihi hakkında bilgi vererek başladığı konuşmasında, Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Yunanistan’ın Batı Trakya’da “Türk yoktur” şeklinde bir politika geliştirmeye başladığını ifade ederek bu politika sonucunda Batı Trakya’da İskeçe Türk Birliği gibi isminde Türk kelimesi geçen Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği gibi azınlık dernekleri hakkında da kapatılma davalarının açıldığını söyledi.
Yunanistan Yargıtay’ı olan Yüksek Mahkeme’nin 2005 yılında derneğin taleplerini reddederek kapatılma kararını onaylamasının ardından İskeçe Türk Birliği’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurusunun gerçekleştiğini ifade eden Ahmetoğlu, 27 Mart 2008 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararını açıkladığını ve oybirliği ile İskeçe Türk Birliğinin taleplerini haklı bulduğunu, ancak Yunanistan’ın AİHM’nin bu kararını halen uygulamadığını ve oyalama politikasına devam ettiğini belirtti.
Ahmetoğlu son olarak, İskeçe Türk Birliğinin fiili faaliyette bulunduğunu ancak legal dernek hüviyetinin olmadığını dile getirdi ve Yunanistan’ın uluslararası hukuku uygulayana ve derneklerinin resmi statülerini iade edene kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
İskeçe Türk Birliği Hukuk Danışmanı Avukat Ahmet Kara, İskeçe Türk Birliği davasında Yunanistan iç hukuk sürecinin nasıl işlediğini ve davaların AİHM sürecini detaylı bir şekilde anlattı. İskeçe Türk Birliği davalarının tam üç kez Yunanistan iç hukuku sürecini tamamladığını ifade eden Kara, derneğin ilk olarak Temmuz 2005’te AİHM’ne başvurduğunu ve mahkemenin 27 Mart 2008 tarihinde kararını açıkladığını söyledi. AİHM’nin Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Adil Yargılama ile ilgili 6. maddesini ve Toplantı ve Örgütlenme Hakkı ile ilgili 11. maddesini ihlâl ettiğini tespit ettiğini söyleyen Ahmet Kara, Yunanistan’ın söz konusu kararı halen uygulamadığını da ekledi. Kara “Kısa bir süre sonra Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin, artık Yunanistan’a yolun sonuna gelindiğini ve oyalama politikalarının geçerli olmayacağını net bir şekilde ifade edeceği kanaatindeyim.” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre taraf devletlerin AİHM kararlarını uygulamakla yükümlü olduklarının altını çizen Kara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 46. maddesinin 1. ve 4. fıkrasında Avrupa Konseyi’ne üye devletlerin uyarılara rağmen AİHM’nin kararlarını uygulamama yönünde hareket ettikleri takdirde hangi yaptırımların uygulanacağının düzenlendiğini açıkladı ve en son aşamanın Avrupa Konseyi üyeliğinden çıkarılma olduğunu söyledi. Böyle bir yaptırımın bir üye devletin imajı açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Kara, “Yunanistan’ın eninde sonunda kararları uygulamak zorunda kalacağını düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Panel, soru-cevap bölümünün ardından Enstitü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kelağa Ahmet’in panelistlere katılım belgelerinin takdimi ve İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu’nun da İskeçe’yi resmeden bir tabloyu Kelağa’ya takdimiyle sona erdi.