Trakya Üniversitesi Hastanesi’nde “17 Kasım Dünya Prematüre Günü” etkinliği düzenlendi. Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından gerçekleştirilen etkinlikte, prematüre doğan bebeklerin yaşam mücadelesine dikkat çekildi.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, “17 Kasım Dünya Prematüre Günü” kapsamında, prematüre olarak dünyaya gelen bebeklere yönelik farkındalığın artırılması ve toplumsal bilinç oluşturulması amacıyla etkinlik düzenledi.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde düzenlenen etkinliğe Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Betül Acunaş, öğretim üyeleri, hemşireler ve prematüre olarak doğan çocuklar ile aileleri katıldı. Etkinlikte, erken doğan birçok bebeğin hayata tutunuş hikâyesi dikkat çekti.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Betül Acunaş, erken doğum ve sonrasında yaşanılan sürecin anlaşılması açısından 17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nün önemli olduğunu söyledi. Prematüre bebekler ve sorunları ile ilgili farkındalık yaratmak amacıyla etkinlik düzenlediklerini ifade eden Prof. Dr. Betül Acunaş, amaçlarının erken doğumla dünyaya gelen bebeklerin yaşama tutunmasını sağlamanın yanı sıra onların sorunsuz yaşamlarına devam edebilmesi olduğunu ifade etti.
Prematüre doğan bebeklerin çok zor ve meşakkatli bir sürecin ardından yaşama tutunduğunu aktaran Prof. Dr. Betül Acunaş, Türkiye'de her 100 bebekten 15'inin prematüre doğduğunu dile getirdi. Bebek ne kadar erken doğarsa sorunların ona bağlı olarak arttığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Betül Acunaş, “Dünya rakamlarına bakarsanız yaklaşık 10 bebekten birisi. Giderek de artıyor. Türkiye'de yüzde 11'di, şimdilerde 15'lere çıktı. Çünkü yardımlı doğum teknikleri yani tüp bebek gibi teknikler giderek artmaya başladı. Şu anda en önemli bebek ölüm nedeni. Yenidoğan ölümlerinin ilk sırasında prematüre bebeklerin sorunları ortaya çıkıyor. Yaşam sınırımız 23 hafta, en riskli grup 32 haftadan önce doğan bebekler. 30 haftadan önce doğduysa risk daha çok artıyor. Dolayısıyla da çok önemli bir konu.” dedi.
Erken doğumun görülme sıklığının her geçen yıl arttığına ve gebelik öncesinde veya erken gebelik döneminde risk faktörlerinin belirlenerek tedbir alınmasının önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Betül Acunaş, “Anne yaşı burada önemli bir faktör. Genç ya da ileri yaşta görülen doğumlar riski artırıyor. Yine annenin tansiyon hastası olması, kalp hastası olması, şeker hastası olması ya da geçirdiği enfeksiyonlar ya da gebelikte gelişe tansiyon yükseklikleri, kanamaları ve sigara içmesi risk faktörleri olarak görülebilir. Sigara çok önemli bir tehdit. Bebek çünkü annenin içtiği her bir sigarayı 40 sigara gibi algılıyor. Anne daha önce de prematüre bir bebek doğurmuşsa ondan sonraki bebeğin de prematüre doğma ihtimali artıyor.” ifadelerini kullandı.
Trakya Üniversitesi Yeni Doğan Servisi’nde her yıl yaklaşık 450 bebeğin takip ve tedavisinin yapıldığı söyleyen Prof. Dr. Betül Acunaş, “Bunların %90’ını prematüre bebekler oluşturmaktadır. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde çalışan hemşiresi, doktoru ve yardımcı sağlık personelimizle her birimiz, anne ve babaların da desteği ile kendimizi prematüre bebeklerin yaşatılmasına adamış durumdayız. Bu yolda Perinatoloji, Çocuk Cerrahisi, Çocuk Nörolojisi, Çocuk Kardiyolojisi gibi bizlere destek veren tüm bilim dallarına teşekkür ediyoruz. Amacımız ailelere, topluma, sağlıklı ve sekelsiz bireyler kazandırmaktır.” dedi.
Ailelerin desteğinin önemli olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Betül Acunaş “Dünya Prematüre Günü’nün kutlu, minik kahramanlarımızın sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmelerini dilerim.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından prematüre bebek sahibi aileler, yaşadıkları süreç ve tecrübelerini anlattılar.