TRAKYA ÜNİVERSİTESİNDE “MİRLİVA MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN MÜTAREKE GÜNLERİ” KONULU KONFERANS DÜZENLENDİ

Trakya Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından “Mirliva Mustafa Kemal Paşa’nın Mütareke Günleri” konulu bir konferans gerçekleştirildi.

Moderatörlüğünü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nurten Çetin’in üstlendiği, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıdvan Akın’ın konuşmacı olarak yer aldığı konferans çevrim içi olarak yapıldı.

Prof. Dr. Rıdvan Akın, Atatürk’ün Anadolu’ya gidene kadar İstanbul’daki dönemini ele aldığı konuşmasında, “Mustafa Kemal Paşa İstanbul’a 13 Kasım’da, tam da müttefiklerin geldiği gün, ordular grubu komutanı olarak gelmiştir. Mustafa Kemal Paşa o zaman 38 yaşında bir generaldi. Enver Paşa’nın, Mustafa Kemal Paşa’yı ihtiraslı bir subay olarak görmesinden dolayı siyasal süreçlerin dışında bırakması nedeniyle ittihatçılıkla çok da fazla malul olmayan birisiydi. Savaş yılları içerisinde emsalleri arasında ne kadar iyi bir general olduğu ortadadır. Mustafa Kemal Paşa 300 generalin içinde en genciydi. İmparatorlukta farklı bir siyasi coğrafya çıkarmak isteyen pek çok unsur vardı. Mütareke ortamından bambaşka bir Önasya coğrafyası doğabilirdi. Kilikya, İyonya, Pontus, Ermeni gibi devletinin kurulması gibi. Ancak bunların hiç birinin olamaması Atatürk sayesindedir. Atatürk’ün Anadolu’ya gidişi ve bir anlamda önderlik bekleyen direniş için inisiyatif almasıdır. Atatürk’ün Anadolu’ya geçmesi resmi olarak ordu müfettişi olarak atanmasıdır. İstanbul’da 6 ay kaldığı süre boyunca ne olacağını tartıyor ve olanları gözden geçiriyor. O dönemde İstanbul’da Kadıköy’de, Üsküdar’da her yerde inzibati tedbirler var.” dedi.

Anadolu’da barış sürecinde, müttefiklerin bu aşırı tazyikini hafifletebilecek ortam yaratmak için Mustafa Kemal Paşa gibi birine ihtiyaç olduğunu belirten Akın, “Bütün bu ortamda, aslında bakıldığında parlak bir general olmasına rağmen, İngilizlerin şüpheli ama dur bakalım aşamasında kaldığı bir kimlik Mustafa Kemal. Mustafa Kemal Paşa hükümetin resmi olarak kendisine delege etmiş olduğu etkilerin dışında bir anlayışla Anadolu’ya geçti. Hükümete veya müttefiklerin gözünde Osmanlı hükümetinin olağanüstü yetkinlerle Anadolu’ya gönderdiği yüksek düzeyli yöneticiydi. Bu çok önemli tabii ki. Hem kolordulara hem de mülki idare amirlerine emir verebilme yetkisine sahipti. Bunu 8 Temmuz 1919’a kadar son derece iyi kullanmıştır. Daha sonra görevinden ayrılarak Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’nin başına geçti. En önemli nokta Atatürk’ün kimliği üzerindeki konsensüs ile ilgili. Bu Anadolu’daki kaotik ortamı çözebilecek bir generaldir. Mütareke sürecini, barışın müzakere edilme sürecini mağlup Osmanlı devleti lehine çevirebilecek her türlü girişimde bulunabilecek bir potansiyeli vardı. Ama bu potansiyel hükümete girmek veya bakan olmak biçiminde olamadı. O zaman ne yapılması lazım. Zaten koşullar gittikçe ağırlaşıyor. İttihatçılar tutuklanıyor, yargılanıyorlar, sürülüyorlar. O zaman askerce bir şey yapmak lazım. Başka bir yerde başka bir hamle yapmak lazım. Bunu sağlayan Atatürk’ün Anadolu’ya geçme fırsatını bulmasıdır. Mustafa Kemal Paşa askeri, mülki olağanüstü yetkilerle Anadolu’ya geçerken buradan bir şey çıkarabileceğini biliyordu.” diyerek İstanbul hükümeti, itilaf devletleri ve Anadolu hareketi açışından önemli hususları dile getirdi.

Konferans soru-cevap bölümüyle sona erdi.


Bu içerik 30.05.2023 tarihinde yayınlandı ve toplam 363 kez okundu.