TRAKYA ÜNİVERSİTESİ’NDE, TBMM’NİN AÇILIŞININ 100. YIL KUTLAMALARI KAPANIŞ OTURUMU İLE SON BULDU

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) kuruluşunun 100. yılı kutlamaları kapsamında Meclis Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop himayelerinde TBMM, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trakya Üniversitesi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı organizasyonunda, Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türkiye’de Demokrasi Uluslararası Sempozyumu” kapanış oturumu ile son buldu. Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda yurt içi ve yurt dışından gelen akademisyenler eş zamanlı oturumlarda 78 bildiri sundu.

Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu: “Millî Mücadele ve İşgal Dönemlerinde Acı Çeken Edirne, Saygıyı Hak Ediyor.”

Bilimsel niteliği yüksek oturumlarla iki gün süren önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptıklarını belirten Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, 100. yıl etkinliklerinin ilkinin Trakya Üniversitesi’nde düzenlenmesinin anlamlı olduğunu söyledi. Edirne’nin işgal dönemlerinde, Balkan Savaşlarında büyük acıları yaşadığını ifade eden Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu “Edirne, tarihimiz boyunca önemli işler başarmış bir şehir. Millî Mücadele döneminde de teşkilatlanma ve vatan savunmasında önemli görevler üstlenmiştir. Trakya-Paşaeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulmasıyla tohumları atılan Millî Mücadele ateşi Edirne’de yakıldı. Millî Mücadele ve işgal dönemlerinde acı çeken Edirne, saygıyı hak ediyor. Bu etkinliğin Edirne’de düzenlenmesi bu saygıyı ve hatırşinaslığı ifade ediyor.” dedi.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu hakkında bilgi veren Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yüksel Özgen, “Kurum olarak 2019 yılında 240 adet kitap yayımladık. Lisans ve lisansüstü öğrencilerimize burs, etkinlik katılım ve proje desteği gibi çeşitli destekler sağlıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’nu kurarken bu kurumların millî bir akademi olarak görev yapmasını amaçlamıştı. Biz de bunu bir emir kabul ederek, 2023 yılı stratejimize kurumumuzu milli akademiye dönüştürme hedefi koyduk. Bunun içinde bilim camiasından destek bekliyoruz.” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çetin şartlar altında kurulduğunu ifade eden Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Adnan Sofuoğlu, Osmanlı Mebusan Meclisi’nin feshedilmesi ve TBMM’nin kuruluş sürecinden bahsetti. Aralık 1918’de feshedilen meclisin anayasal olarak 4 ay içerisinde yenilenen seçimlerle yeniden açılması gerektiğinin fakat bu durumun gerçekleşmemesi nedeniyle milletin kendi kaderini kendisinin çizmesi zorunluluğunun ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Sofuoğlu “Erzurum ve Sivas Kongreleri alınan kararlar neticesinde milli mücadelemizde önemli bir yer tutar. Meclisin tekrar açılmasına yönelik baskılar neticesinde Mebusan Meclisi yeniden toplandı. Misak-ı Millî kararlarının açıklandığı tarihlerde Londra Konferansı da toplanmıştı. Bu konferansta İstanbul’un işgali konusu gündeme gelmişti. Bu nedenle Ankara’da bulunan Atatürk, çok gizli bir emirle Yüzbaşı Selahattin’i İstanbul’a göndererek Mebusan Meclisi’ndeki bazı isimleri Ankara’ya davet etmiştir. Birinci Meclis gayet demokratik bir yapıya sahipti ve aynı zamanda büyük bir özveri ile Kurtuluş Savaşı’nı da yürütmüştür. Bu zor şartlarda kuvvetler birliği ilkesi benimsenerek ve hızlı kararlar alarak sonuca ulaşma planlanmış ve başarılı olmuştur. Böyle yüce işleri başarmış Meclisimizin 100. yılını kutlamak önemli bir olaydır. Bu olayı da Edirne’de gerçekleştirmek gurur verici.” diyerek organizasyonun gerçekleşmesinde başta Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etti.

Dünyadaki tüm meclislerde olduğu gibi TBMM’nin de temelinde yasama görevi olduğunu söyleyen Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıdvan Akın, Meclis’in, 100 yıldır cumhuriyetimizin aslî müessesesi olduğunu vurguladı. Meclisimizin 100 yıllık tarihinin iki bölüm olarak ele alınması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Akın “1946’dan sonraki Türkiye’yi başka anlamlarla düşünmek ve tartışmak lazım. Onun öncesi başka bir dönem. 1961’de anayasasının getirdiği en önemli değişiklik kuvvetler ayrılığıdır. Yani 1920’nin meclisi ile bugünün meclisi aynı değildir. Hem yetkileri yönünden hem de sistematik yönden ele alındığında farklı olduğunu zaten görüyoruz. 1961 Anayasası’ndan bu yana siyasal hayat, demokrasimizin zenginleşmesi ve demokrasimizin modern dünyaya yaklaşması oldukça anlamlıdır. Meclisin yapısı, siyasal hayatın süreçlerinden bağımsız olarak ele alınamaz. En son yapılan anayasa değişikliğinden sonra Türkiye’de yürütmenin baskın olduğu sisteme geçilmiş gibi görünüyorsa da zamanın TBMM’nin yasama faaliyetleri ile sistemin gerçek anlamda en asli kurumu olduğunu göstereceğinden eminim.” dedi.

Sempozyum hakkında bilgi vererek konuşmasına başlayan Trakya Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurten Çetin “Dört farklı salonda eş zamanlı beş oturum gerçekleştirildi. Programda 200’ün üzerindeki başvurudan seçilmiş 78 bildiri sunuldu. Bu başvuruların değerlendirilmesinde, birçok bilim insanı yer aldı. Emekleri için kendilerine çok teşekkür ediyorum. Sempozyuma Uşak, Muğla, Erzurum, Mersin, Bartın gibi yurdumuzun değişik bölgelerinin yanı sıra yurt dışından da bilim insanları katıldı. Katılımcılarımız salonlardaki eş zamanlı oturumlarda birbirinden kıymetli bildiriler sundu. Meclisimizin kuruluşu, Türkiye’de demokratikleşme sürecinin gelişmesi gibi birçok farklı konuda görüşler ortaya konuldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.

Konuşmaların ardından sempozyum kapsamında düzenlenen kara kalem yarışmasında dereceye girenlere ödül ve sertifikaları verildi.

Haber: Fırat Güngör
Editör: Sertan Atasoy
Fotoğraf: Mustafa Topyanak
Bu içerik 23.03.2020 tarihinde yayınlandı ve toplam 170 kez okundu.